IŞIL KASAPOĞLU Röportaj / Sabah Gazetesi
- Size göre Turkiye de durgunluk yasadigi savunulan tiyatroların yükselişi nasıl ve ne zaman başladı ?
Aslında tiyatroda yeni bir yükseliş başlamadı. Tiyatro hep yüksekteydi. Bugüne değin ülkemizde yapılan nitelikli oyunların hepsi sürekli ayaktaydı. Tiyatronun varoluş nedeni muhalefettir, iyiye , güzele, doğruya yönelik bir çabadır, mücadeledir. ( Hoşça vakit geçirtmek için yapılan tiyatrolardan söz etmiyorum elbette, can sıkıntısına karşı yapılan tiyatrodan söz etmiyorum.) Ülkemiz bir değişim içinde . Her gün yeni bir yaşama başlıyoruz. Tiyatrocular da bu değişimin yandaşlarından biri olduğu için mutlular. Bugün oyunlara giren bir seyirci oyun sonunda salondan çıktığığında kafasında bir takım sorularla çıkıyorsa tiyatro görevini yerine getirmiş demektir. Tiyatrocu mutludur. Dünyanın değişimine katkıda bulunmuştur.! Seyircisiyle iç içe, yüzyüze yaşadığı için önemlidir tiyatro. Seyircisiyle aynı havayı soluyan oyucular tarafından yaşatıldığı için önemlidir, güçlüdür tiyatro.Sinema, televizyon. video vs derken gene de hep en yüksektedir, hergün değişir, hergün yeniden yaşar. ( doğar).
- TV dizilerinin, tiyatroya ilgiyi artırmasında genç ya da yetiskin neslin rolü var mı ?
Tv dizilerinin önemi ancak iyi oyuncuların yaşama verdikleri katkı ölçüsünde geçerlidir. Ne yazık ki daha oyuncu olmadan TV dizilerinde "oynayan", "oynamaya çalışan" genç-yaşlıların ne yaşama ne de tiyatroya hiç bir katkıları yoktur, zaten bir süre sonra çarklar arasında öğütülüp un olurlar ( yok un önemli bir gıda) , toz olurlar, yok olurlar. Bu gençler ne yazık ki tiyatroda da işe yaramıyorlar." Biz de tiyatro yapıyoruz" , elbette diye bir iki oyunda gözükmek zorunda hissetseler de sonunda toz olmaktan kurtulamıyorlar .Yaşama da hiç bir katkıları yok. Hiç bir eleme yapmıyorlar. "Oyun" oynuyorlar. Oysa gene televizyon dizilerinde televizyon olmadan da aktör-oyuncu olanlara bakalım: Gerçek oyunculara. Elbette tiyatroya katkıları çok önemli. Yürümeyen şey, bu gerçek oyuncuları görerek aktör olmaya çalışan gençlerin oyuncu olmadan "oyuncu" oldukları hissine kapılmaları ki tiyatroyu yükseltecek olanlar da bu söz konusu genç-yaşlı "oyuncular" değildir.
|