Biyografi Fotoğraflar Basından Yazı-Yorum Linkler İletişim Semaver Kumpanya

MEMO KAPİTALİZMİ ANLATIYOR /  10 Mayıs 2011, Ferhat Uludere - Taraf Gazetesi

Semaver Kumpanya tarafından sahnelenen çocuk oyunu 'Memo'nun Önlenemez Yükselişi' çocuklara kapitalizmi anlatıyor ama onlardan anlattığı her şeye inanmalarını beklemiyor...

Önce genel algının bizde yarattığına bakalım. Çocuk oyunları dediğimizde aklımıza ne geliyor mesela? Hemen cevaplayabiliriz bunu; sahnede oradan oraya koşan oyuncuların hayat verdiği kuşlar, böcekler, kaplanlar, yılanlar vs... Bir masalı gerçekmiş gibi anlatmak için çabalayan ve çocuklara neyin iyi neyin kötü olduğunu gösterdiğini sanan oyunlar bunlar... Aslında bu oyunlardaki iyiler ve kötüler egemen ideolojinin yaratmak istediği insan modelinin ön bilgilerinden başka bir şey değil. Çünkü çocuk oyunları bir ideolojik denetimdir. Çocuklar eğlenirler ve eğlenirken de öğrenirler... İşte burada da ideolojinin sömürüsü başlıyor. Elbette durumu bu hale getiren birincil etken ideolojinin kendisi değildir. İdeoloji oturup çocuk oyunlarım denetlemez ama bizim çocukları el üstünde tutan, para kazanmanın en kolay yolunun onlar olduğunu anlamış yazarlarımız, yayıncılarımız, oyuncularımız, yönetmenlerimiz ve adını burada saymayacağım kadar çok insan... Onlar, bu oyunları yaratanlar, yaygınlaştıran ve oynayanlar... İdeolojinin devamını sağlayan onlar...

Bunları söylerken elbette farklı oyunlar olduğunu biliyorum. Zaten bu uzun girizgâhın sebebi de farklı bir çocuk oyununu anlatmaya çalışmak... îşte Semaver Kumpanya'nın Memo'nun önlenemez Yükselişi adlı oyunu bunlardan biri... Maya Sahnesi'nde oynanan oyunun, çocukları konuşan kuşlarla, sevimli böceklerle, iyi niyet örneği yılanlar ve erdem sahibi ayılarla oyalamak gibi bir derdi yok. Memo'nun önlenemez Yükselişi çocuklara kapitalizmi anlatmaya çabalıyor.

Dokuz yaşın üzerindeki çocuklar için daha uygun olan eser, Marksist ekonomipolitiğin ön bilgilerini çocuklara anlatırken onlardan söylediklerine inanmasını da beklemiyor. Tek bir niyeti var bir masal anlatmak ve bu anlatılan masalda bir gerçek payı olduğunu söylemek...

Ernst Wenström'ün Benim Küçük Üçkâğıtçım adlı öyküsünden Zeynep Avcı tarafından uyarlanan oyunun yönetmeni Işıl Kasapoğlu... Memo'nun dünyayı tanıma macerasında ona eşlik eden oyuncular ise Bülent Çolak, Merve Dağlı, Sezin Bozacı ve Serkan Tınmaz...

Oyunu diğer çocuk oyunlarından ayıran başka farklar da yok değil. Oyunun tek bir kahramanı var o da Memo, ama o öyle pek de iyi biri değil. Başta iyi biri olan Memo zamanla bir anti-kahramana dönüşüyor ve onu bu hale getirenin de altı kaim kaim çiziliyor. Yani mesele Memo'da değil. Mesele toplumun meselesi... Sistemin kötülüğü ve acımasızlığı Memo'yu buna zorluyor...Köyünden pek çok çocuk gibi adam olmak için yola çıkıyor Memo... Saf ve saf olduğu kadar da hayat cahili o zamanlar...Tek bir amacı var para kazanmak. Önce bir kızdan bir çiçeğin bir annenin gülümsemesi için feda edilebileceğini öğreniyor. Ardından ucuzlukların nasıl yapıldığını... Aslında satılmak istenenin ucuz malın değil, diğerlerinin olduğunu...Bir oduncu emek sermaye çelişkisini, artıkdeğeri öğretiyor Memo'ya... Büyük şehre geliyor Memo... İşte o zaman ticari fikirlerini satmaya başlıyor. Reklamı buluyor, yeni fikirler geliştiriyor... İnsanlar için yeni ihtiyaçlar belirliyor ve bunların yanında anneler, babalar ve sevgililer gününü yaratıyor. Yeni pazarlar ve yeni gereksinimler arasında Memo yükseldikçe yükseliyor... Ama tüm bunları yaparken bazen paranın mutluluk getirmeyeceği gerçeğiyle de karşı karşıya kalıyor. Memo'nun kapitalizm içindeki yükselişi aslında romantik bir yıkımla son buluyor. Her masalın içinde bir gerçek, her gerçeğin içinde bir masal vardır ya... Memo çocuklara kapitalizmin ne olduğunu anlatırken hem eğleniyor hem de eğlendiriyor...

Ana Sayfa || Biyografi || Fotoğraflar || Basından || Yazı - Yorum || Linkler || İletişim || Semaver Kumpanya